ABD ordusunda, Harun Yahya konferansları neden devam etmelidir?

Amerikalı akademisyen ve ABD ordusu danışmanı Dr. Timothy Furnish, geçtiğimiz günlerde, Sayın Adnan Oktar’ın temsilcisi tarafından Teksas eyaletindeki Lackland askeri hava üssünde gerçekleştirilen “Darwinizmin Çöküşü, Yaratılış Gerçeği” ve “Kuran Mucizeleri” konulu konferanslara yönelik eleştirilerde bulunmuştur. Kendisi Amerikan ordusunda askeri personel dışında İslam’ın ve diğer dinlerin anlatılmaması gerektiğini savunarak, gerçekleştirilen bu önemli konferansları tepki ile karşılamıştır.

Dr. Furnish, eleştirilerinde Amerikan ordusu mensubu olmayan kişiler tarafından, yalnızca İslamiyetin değil, herhangi bir dinin anlatılmasının doğru olmadığını öne sürerek, dini anlatacak kişilerin askeri üslerde değil, ancak cami ve kiliselerde konuşmaları gerektiğini öne sürmüştür. Sayın Furnish’in bu konuda vermiş olduğu tepki, aslında tüm dünyada alışık olduğumuz, geri planında çeşitli korkular olan, kısıtlamacı bir mantığı temsil etmektedir. İslam’ın veya herhangi bir kutsal dinin anlatılmasına sınır getiren, buna şartlar koyan ve tamamen barışçıl ve ilmi delillerle anlatılan bir konferansı bile adeta korku ve panik içinde karşılayan bir zihniyet, demokrasinin ve özgürlüğün sembolü olan ABD’nin kuruluş ilkeleri ile çelişki içindedir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, bu konferanslar hiçbir yerde olmadığı gibi, Amerikan ordusuna da zorla, dayatma yöntemi ile anlatılmamıştır. Harun Yahya temsilcileri ABD’de 40’a yakın eyalette, ABD’nin tüm büyük akademilerinde yüzlerce konferans vermişler ve tamamına ısrarlı davetler üzerine katılmışlardır. ABD hava üssüne de iki saatlik bir konuşma için davet edilen Harun Yahya temsilcisi, askerlerin ilgi ve beğenisi üzerine sohbetini 2.5 saat sürdürmek durumunda kalmıştır. Söz konusu konferansa katılan askerler diğer başka bir faaliyete katılmak yerine, bu sohbeti dinlemeyi kendi özgür iradeleri ile seçmişlerdir. Sohbetin çok faydalı geçtiği görülünce, Harun Yahya temsilcisi, aynı gün içinde ikinci bir sohbete daha davet edilmiştir.

Kaldı ki bir Müslüman, herhangi bir konudaki fikrini, inancını bir başkasına icbar edemez; bu İslam’a göre mümkün değildir. Amerikan askerlerinin tamamen gönüllü olarak katıldıkları bu sohbetlerde de böyle olmuştur. ABD hava üssünde bilimsel delillerle, akılcı bir anlatım yapan, sözün güzeliyle hitap eden bir Müslüman olması, Amerikan askerlerinin dikkat, ilgi ve takdirlerini toplamıştır.

Ancak Dr. Timothy Furnish’in Amerikan ordusunu yasakçı, kısıtlayıcı bir anlayışla, bağnazlığa ve teröre şiddetle karşı, akılcı, demokrat Müslümanlarla bağlantı kesmeye teşvik etmesi, Amerikan’ın yararına bir politika değildir. ABD askeri üssünde gerçekleştirilen Harun Yahya konferanslarının, herhangi bir konferanstan farklı olarak, çok önemli hikmetleri ve amaçları vardır:

–          Dr. Furnish’in ve onunla aynı görüşü paylaşanların, en büyük endişelerinden biri, söz konusu konferansların Hristiyan asıllı askerleri Müslüman yapma amacı taşıdığı yönündeki inançtır. Halbuki BİZİM ABD HALKINI MÜSLÜMAN YAPMAK GİBİ BİR AMACIMIZ YOKTUR. Bizim için, Hristiyan ABD halkının iyi ve doğru birer Hristiyan olması yeterlidir. Biz onları Hz. İsa (as)’dan uzaklaştırmak değil, tam tersine GERÇEK BİRER HRİSTİYAN, SAMİMİ, DİNDAR İSEVİLER OLARAK GÖRMEK İSTİYORUZ.

–          Bizim amacımız, din, inanç gözetmeksizin, orada bulunan herkese “Allah’ın varlığını ve Birliğini” anlatmaktır. Bizim anlattıklarımızdan beklentimiz, insanların ALLAH’I SEVMELERİ, DOĞRU, DÜRÜST, SEVGİ DOLU, BARIŞ VE KARDEŞLİĞİ İSTEYEN İNSANLAR olmalarına vesile olmaktır. Bu tertemiz mesajın ardında gizli bir amaç aramak çok büyük bir yanılgıdır.

–          Bizim Avustralya’dan Norveç’e, Rusya’dan Fransa’ya dünya çapındaki faaliyetlerimizin amacı; SEVGİ, KARDEŞLİK VE BARIŞIN GERÇEK TEMELİ OLAN ALLAH İNANCINI İLMİ DELİLLERİYLE ORTAYA KOYMAK ve bunu mümkün olduğu kadar çok kişiye aktarabilmektir.

–          Her dinden, çeşitli dini gruplar kendi fikirlerini yaymak isteyebilirler. Oysa BİZİM AMACIMIZDA FARKLI İLAVE BİR YÖN VARDIR: Biz, komünizme karşıyız, BÜTÜN RADİKAL UNSURLARA KARŞIYIZ. LAİKLİĞİ VE DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ.Biz Marksist, Leninist düşüncenin yanlışlığını, Darwinizmin, materyalizmin yanlışığını, komünizmin çirkinliğini anlatmak, kan döken sistemleri etkisiz hale getirmek için çalışıyoruz.

–          İşte bu sebeple “Siz varsınız, dini anlatan çeşitli gruplar da var. Hepiniz aynı amacı hedefliyorsunuz” demek yanlıştır. BİZİM FARKIMIZ ÇOK AÇIKTIR.

–          BİZ, ABD DEVLETİNİ GÜÇLÜ KILMAK İSTİYORUZ. Onların dindar olması, bu gücün en büyük dayanağıdır. ABD devleti de ordusu da ancak dindar olduğu sürece güçlü olabilir.

–          ABD’nin güçlü olması önemlidir. Çünkü ABD, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİNİN SİMGESİ OLAN BİR ÜLKEDİR. Bu yönüyle tüm dünyaya örnektir. Dolayısıyla, GELENEKSEL VE KATI BİR POLİTİKA, ABD’YE YAKIŞMAMAKTADIR.

–          Bağnazlıktan uzak, doğru bir eğitim için ABD askeri üslerinde özgür düşüncenin yaygın olması, askerlerin her fikri ve düşünceyi bilmesi ve bunlara açık olması, genel kültürlerinin gelişmiş olması, iyi eğitilmeleri gerekmektedir.

–          Herkes gibi ABD askerlerinin de yobazlık nedir, radikallik nedir, sevgi, şefkat, dostluk, merhamet nedir, komünizm tehlikesi nedir bilmeleri gerekmektedir. Onları böyle bir eğitimden kısıtlamak çok ciddi bir eksikliğe, zayıflığa sebep olacaktır.

–          FİKİRDEN KORKULMASI ZAAFTIR. Marksist, komünist, Darwinist düşünceden korkmak anormal bir tavırdır. Hem bu fikirlerin ne olduğu hem de bunların geçersizliğinin mutlaka anlatılması gerekir. Aynı şekilde ya bağnaz bir düşünceye sürüklenirlerse gibi bir endişeyle, gençlere dinin anlatılmasından korkmak da son derece yanlıştır.

–          Furnish ve onun gibi düşünenler, boşuna endişe etmektedirler. ABD ASKERLERİ BAĞNAZLIĞI, YOBAZLIĞI ZATEN KABUL ETMEZLER. Tutuculuğu, gericiliği dünyada aklı başında hiçkimse kabul etmez. Bunun için yasaklar, kısıtlamalar getirerek tedbir almaya çalışmak yersizdir.

–          İşte bu sebeple İSLAM’IN, HRİSTİYANLIĞIN, MUSEVİLİĞİN ANLATILMASINDAN KORKMAK DA ACİZ BİR TAVIRDIR. Amerikan askerlerinin özgür iradesine, aklına, ferasetine güvenmek daha yerinde bir tutum olacaktır.

–          Dinin anlatılmasını sadece kiliselerle, camilerle, sinagoglarla sınırlamaya çalışmak ve bunu laiklik, özgürlük adına yapmak, laikliğin, demokrasinin, temel özgürlüklerin tabiatına aykırıdır. LAİKLİK DİNİN GÜVENCESİDİR. LAİKLİK YASAKÇILIĞI, DİNİ KISITLAMAYI GETİRMEZ; tam tersine herkesin dinini rahatça, eşit ve özgürce yaşayabileceği, ifade edebileceği bir zemini sağlar.

–          Din özgürlüğünü korumak adına, sadece belli bir din mensubu olduğu için ya da dini bir konuda fikir beyan ettiği için insanları belli kurumlara sokmamak samimi bir yaklaşım değildir. Bir kişiye sadece dini kimliğinden ötürü, ‘sen burada fikrini beyan edemezsin’ demek özgürlük anlayışıyla apaçık şekilde çelişmektedir.

–          ABD; sosyal adalet, barış ve demokrasinin korunması için bir denge unsuru olmalıdır. Bunun için güçlü olmalı, bunun için de dindar olmalıdır.

–          MÜSLÜMANLARIN MÜSLÜMAN DİNDAR, MUSEVİLERİN MUSEVİ DİNDAR, HRİSTİYANLARIN DA HRİSTİYAN DİNDAR OLMALARI ÇOK ÖNEMLİDİR. Fakat bunların tümü, aydın, samimi dindar olmalıdırlar.

–          Şu anda dünyada hayret verecek şekilde bir vahşet ve dehşet ortamı var. Bunun için Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler içinde BARIŞI SAVUNAN, SAVAŞ, ÇATIŞMA VE NEFRET RUHUNA KARŞI MÜCADELE EDEN nesillerin yetişmesi önemlidir. Bu, KURAN’IN, İNCİL’İN VE TEVRAT’IN AÇIK HÜKMÜDÜR.

–          Darwinizm, bütün dünya için bir utanç vesilesidir. Dünyanın en büyük bilim sahtekarlığıdır. Tek bir proteinin tesadüfen oluşamaması, 350 milyondan fazla yaşayan fosil olmasına rağmen tek bir ara geçiş fosili olmaması, bu teoriyi bitirmek için yeterli olmuştur.

–          Dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi ABD’de de zorla ve tek yanlı olarak bu bilim sahtekarlığı yani evrim okutulmaktadır. Durum buyken, DARWİNİZM’İN BİLİMDIŞI BİR SAHTEKARLIK OLDUĞU KONUSUNDA ABD ASKERLERİNİN UYARILMALARI GEREKTİĞİ AÇIKTIR.

–          “Bunları ABD ordusu duymasın yoksa Darwinizm çöker” mantığı ile yaklaşanlar da olabilir. Halbuki hem askerlerin hem de sivillerin, internetten her an doğru bilgilere ulaşma imkanları vardır. Dolayısıyla bu tip engellemeler son derece yersiz ve anlamsızdır.

–          ABD milleti, ideal millet olmaya namzettir. Her türlü tutuculuk ve bağnazlıktan beri olması gerekir. TUTUCULUK VE BAĞNAZLIĞA KARŞI HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALMAK MECBURİYETİNDEDİR.

–          Dolayısıyla her dinden her askerin, Allah’ın birliğine çağrılması, dindar olmaya, barışa, sevgiye teşvik edilmesi çok önemlidir. Müslümanlar arasından, HARUN YAHYA TEMSİLCİLERİNİN BUNU YAPMAYA EHİL OLDUKLARI, ABD askerlerinin de akılcı, aydın, laik görüşlü ve şefkatli Müslümanlarla birebir sohbet etmeye ihtiyaçları olduğu açıktır.

–          ABD demokraside öncüdür. ABD üssünde gerçekleştirdiğimiz bu sohbetler sonrasında ABD’nin Müslümanların fikirlerini dinlemeye açık bu yaklaşımı,  pek çok yerde gündeme gelmiştir. İRAN BASINI BİLE BU GELİŞMELERİ ŞAŞKINLIK VE HAYRANLIKLA KARŞILAMIŞ; BUNU PEK ÇOK YERDE HABER YAPMIŞTIR.

–          Türkiye’de en çok satan gazetelerden biri olan VATAN GAZETESİ SÖZ KONUSU GİRİŞİMİ MANŞETTEN VERMİŞTİR. Vatan gazetesi dine karşı çizgisinde son derece tutucu bir gazetedir, İran basını ise muhafazakardır. Söz konusu yayınlar iki zıt görüşü temsil etmelerine rağmen, HEPSİ BU GİRİŞİMİ HAYRANLIKLA ANLATMIŞTIR. Çünkü ABD bu konuda son derece önemli bir adım atmıştır. ABD’nin demokrasi, fikir ve inanç özgürlüğü konusunda öncü olması, Amerikan’ın fikir adamları tarafından da takdir edilmesi gereken bir yönü olmalıdır.

Bizler, Bir ve Tek olarak Allah’a imanın ve onun getirdiği sevgi ve bütünleşmenin güzelliğini göstererek, Darwinizm, komünizm tehlikesini gözler önüne sererek imanlı nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Fakat bir taraftan da, ABD ORDUSUNU DİNSİZLEŞTİRMEYE YÖNELİK BİR PLAN SÜREGİTMEKTEDİR. İşte bu sebeple ABD ordusu içinde Rus, Çin gizli ajanları kullanılmaktadır. Bunu yaparak, ABD’yi içten çökertmek istemektedirler. Orduda dinsizliği yaygınlaştırmakla bu çöküşün son derece hızlı gerçekleşeceğini bilmektedirler. İşte bu sebeple bu çökertme planı, dinsizlik propagandası ile birlikte sinsi yollarla ve ajan provakotörlerle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bunu yapanlar zaten ciddi bir tehlike oluştururken, dindar bilinen Hristiyanların Allah inancının anlatılmasına tepki göstermeleri büyük bir yanlıştır. Dr. Furnish de dahil olmak üzere her dindar Hristiyan, bu önemli çalışmanın arkasında durmalı, bu güzel çabanın getireceği güzel sonuçları kendileri de görüp desteklemelidirler.

Bizler Amerikan ordusunun dindar Hristiyanlardan, dindar Musevilerden ve dindar Müslümanlardan oluşmasını istiyoruz. Allah’ı çok sevmelerini istiyoruz. Hz. İsa (as)’ı sevmeleri ve onu heyecan ve neşe ile beklemelerini, onun gelişine hazırlanmalarını istiyoruz. Allah sevgisi ile dolu, dostluk ve barış yanlısı, akıllı, aydın, laik nesiller yetişmesini istiyoruz.

İşte bu sebeple, özellikle Harun Yahya konferanslarına bu konuda özel müsaade edilmesi gerekir. Harun Yahya eserlerinin, bütün bu anlattığımız açılardan özel olarak ETKİLİ, TEDAVİ EDİCİ BİR YÖNÜ OLDUĞU AŞİKARDIR. Bu, herhangi bir çalışma değildir. BİZİM, BAĞNAZ BİR YAKLAŞIMIMIZ, KATI BİR BAKIŞ AÇIMIZ YOKTUR. BİZİM GETİRDİĞİMİZ ŞEY, BÜTÜN ASKERLERE GÜÇ VERECEK, AMERİKAN ORDUSUNU SAĞLAM KILACAK VE ABD’Yİ GÜÇLENDİRECEK BİR İHTİYAÇTIR.

Güçlenmek, gelişmek, sevgi nesilleri oluşturmak, vahşet ve katliamlardan kurtulmak, insanları dinsizliğe sürükleyen akımları ortadan kaldırmak ve tüm dünyaya barışı ve sevgiyi getirmek için TEK YOL DİNDARLIKTIR. Harun Yahya konferanslarının bunu tam ve gereği gibi yaptığı herkesin malumudur. Amerikan ordusundaki Hristiyan ve Musevileri daha da dindar hale getirecek olan girişimlerimizin, bizzat dindar kesim tarafından engellemeye çalışılması ise hayret vericidir.

Bir Hristiyan ve bir Amerikalı olarak Dr. Furnish’in de, Harun Yahya konferanslarının Hristiyan halkı üzerindeki %100 olumlu etkisini görmesi ve bu çabaların ardındaki halis niyeti bizzat kendisinin teşvik etmesi gerekmektedir.

http://harunyahya.org/tr/Makaleler/46524/ABD-ordusunda-Harun-Yahya-konferanslari-neden-devam-etmelidir