Bilim Teknik dergisi bugünün sorunlarını (belalarını) anlamak için 150 yıllık kılavuz evrim teorisidir demiş
KOMÜNİZM, FAŞİZM, SATANİZM, PKK VE TERÖR.
BÜTÜN BU SAPIK İDEOLOJİLERİN KÖKENİ DARWINİZM’E DAYANMAKTADIR
Darwinizm, komünizm, materyalizm, şiddet ve terör birbirlerinden ayrılmaz bir bütündür. Darwinizm, insanları gayesiz birer hayvan olarak gördüğünden, bu anlayışı benimseyen insanları isyana, kavgaya, başıbozukluğa, sevgisizliğe, bencilliğe ve ahlaksızlığa yöneltir. İnsanı insan yapan değerlerden uzaklaştırılan, hayatın mücadeleden ibaret olduğu yönündeki Darwinist telkinlerle yetiştirilen insanlar için artık ailenin, din ahlakının, namus ve şerefin bir önemi kalmamakta, bu insanlar her türlü sapkın ideoloji ve akımın peşinden gidebilmektedir. Nitekim Darwinizm’i temel alan akımlar, geçtiğimiz yüzyılda en büyük yıkımların, savaşların, terör eylemlerinin, kitle katliamlarının, soykırımların sebebi olmuştur. Darwinizm, tüm dünyaya komünizmi, faşizmi ve savaşları, ülkemize ise terör belasını getirmiştir. 150 yıl boyunca gelişen her türlü sorunun kılavuzu Darwinizm olmuştur.
Darwinizm, Komünizm ve Terör İç İçedir
Türk Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü hedef alan en önemli tehdit olan bölücü terör, doğrudan komünist ideolojiye dayanmaktadır. Materyalizme ve Darwinizme dayanan bu ideoloji, ahlak, mukaddesat ve maneviyat gibi kavramları reddetmekte, insanların sadece maddi varlıklarını esas almakta, insanları bir çeşit hayvan olarak görmektedir. Nitekim tarihte kanlı komünist ve faşist diktatörler, tüm ideoloji ve eylemlerini Darwinizm’e dayandırmışlardır.
Karl Marks, Darwinizm ile komünizm bağlantısını şu şekilde açıklamıştır:
“Darwin’in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor.” (Marks Engels Mektuplar, cilt 2, s.126)
Lenin ise şöyle demektedir: “Marks’ın teorisinin tümü, evrim teorisinin, en tutarlı, en tam, en düşünülmüş ve özlü biçimiyle çağdaş kapitalizme uygulanmasıdır.” (Robert M. Young, Darwinian Evolution and Human History)
Karl Marks, Darwin’in Türlerin Kökeni kitabına yönelik hayranlığını ise şu sözlerle açıklamıştır:
“BİZİM GÖRÜŞLERİMİZİN TABİİ TARİH TEMELİNİ İÇEREN KİTAP (Darwin’in Türlerin Kökeni kitabı) BUDUR İŞTE.” (Marx ve Engels, Mektuplar, s. 426)
Kitleleri katleden kanlı Çin komünizminin diktatörü Mao ise dayandığı sapkın ideolojiyi açık şekilde ifade etmiştir:
“ÇİN SOSYALİZMİNİN TEMELİ, DARWİN’E VE EVRİM TEORİSİ’NE DAYANMAKTADIR” (K.Mehnert, Kampf um Mao’s Erbe, Deutsche Verlags-Anstalt, 1977)
Stalin’in ise sözleri şöyledir:
“Genç nesillere… üç şeyi öğretmeliyiz: Dünyanın yaşını, jeolojik kökenini ve DARWİN’İN ÖĞRETİLERİNİ” (Kent Hovind, The False Religion of Evolution, http://www.royalse.com/scroll/evolve/ndxng.html)
Terör, temeli Darwinizm’e dayanan bölücü ideolojilerin hedefe ulaşmak için kullandığı etkin bir yöntemdir. Komünist liderler terörü vazgeçilmez bir silah olarak taraftarlarına tavsiye etmişlerdir. Bölücü terör örgütünün bütün yöntemleri komünist ideolog ve liderlerin tavsiyeleri doğrultusundadır. Bu liderlerden Lenin’in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:
“Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak… Devletin hazinelerinden paraları almak… Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır.” (“Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında”, Homizuri G.P., Moskova 2005)
Darwinizm ile beslenen aynı terör, ülkemizin başındaki en büyük belalardandır. Bebek katili Abdullah Öcalan ise, Darwin’in sapkın öğretilerine hayranlığı ile bilinmektedir:
“Genelde insan dışı tüm canlı varlıklarda süren doğal evrim süreci, insan toplumunda kendi kavrama ve ifadesiyle bilinçlice sürdürülmektedir. İnsan türünün Homo Sapiens türünde günümüzün dil yapısına yol açan kavrama sürecindeki sıçrama, iradeli toplum oluşumlarına sıçratma imkanı vermiştir. Yabanıl toplum aşamasında insan grupları bir nevi gelişkin hayvan topluluklarının düzeyini yaşıyordu…”
“PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine gerçekleşecektir.”
Darwin Türklerin Yok Edilmesini Savunan Bir Irkçıdır
Evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin, canlıların ve insanların gelişimini yaşam mücadelesi kavramına dayandırmıştır. Ona göre, doğada acımasız bir yaşam mücadelesi, daimi bir çatışma vardır. Darwin, bu çatışmanın insan ırkları arasında da geçerli olduğunu öne sürmüş ve çatışmanın (sözde) aşağı ırkları eleyerek medeniyetin gelişmesine katkıda bulunacağını iddia etmiştir. Darwin’in oğlu tarafından derlenen “Chales Darwin’in Hayatı ve Mektupları” isimli kitapta Darwin’in, Türk Milleti hakkındaki sözleri şu şekilde yer almaktadır:
“Doğal seleksiyona dayalı kavganın, medeniyetin ilerleyişine sizin zannettiğinizden daha fazla yarar sağladığını ve halen de sağlamakta olduğunu ispatlayabilirim. Düşünün ki, çok değil birkaç yüzyıl önce AVRUPA, TÜRKLER TARAFINDAN İŞGAL EDİLDİĞİNDE, Avrupa milletleri ne kadar büyük risk altında kalmıştı; ama artık bugün bu fikir bize ne kadar gülünç geliyor.Avrupa ırkları olarak bilinen daha medeni ırklar, yaşam mücadelesinde Türkleri tam bir yenilgiye uğratmışlardır. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, ÇOK SAYIDAKİ DAHA AŞAĞI IRKLARIN ÇOĞUNUN MEDENİLEŞMİŞ DAHA YÜKSEK IRKLAR TARAFINDAN ELİMİNE EDİLECEĞİNİ (YOK EDİLECEĞİNİ) GÖRÜYORUM.” (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Vol. I, 1888. New York: D. Appleton and Company, s. 285-286)
Darwin’in sözleri açıktır: Necip Türk Milleti’nin yakın bir zamanda Avrupalılar tarafından YOK EDİLECEĞİNİ öne sürmektedir. Bu işi gerçekleştirmesini umduğu Avrupalıları ise “medenileşmiş yüksek ırklar” olarak tarif etmekte, Türk Milleti’ne de kendince “aşağı ırk” yakıştırması yapmaktadır.
İşte bu sapkın Darwinist anlayış içinde gelişen terör, 30.000’den fazla şehidimizin, PKK’nın yakıp yıktığı evlerin, 1980 öncesi anarşinin ve halen devam eden terör belasının sorumlusudur. Dolasıyla, Bilim ve Teknik dergisinin tespiti son derece doğrudur: Dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu büyük belaların ve sorunların kılavuzu DARWİNİZM’DİR. Darwin, toplumlara yalnızca zulüm, savaş, katliam, ölüm, dejenerasyon, terör ve bela getirmiştir. Darwinizm, tarihin en büyük kitle aldatmacası ve tüm kanlı ideolojilerin temel kaynağıdır.
Belaların son bulması, ancak anti-Darwinist eğitim ile mümkün olur
Gerçekler böyleyken, Mehmetçiklerimiz Darwinizm ile beslenen kanlı teröre şehit verilirken, dünya komünizm, faşizm gibi sapkın ideolojiler yüzünden tarihin en kanlı dönemini yaşamışken, bütün materyalist ve Darwinist zihniyetteki kişileri bir araya getirip sayfalarca onların Darwinizm’i öven sözlerini yayınlamak, anlaşılabilir bir şey değildir. Necip, değerli ve asil Türk milletinin YOK EDİLMESİ gerektiğini iddia eden Darwin’i ve tüm dünyanın belası olan komünizm, faşizmin ve PKK terörünün temeli olan Darwinizm’i, devletin eliyle, milletimizin parasıyla basılan bir yayın yoluyla savunmak, son derece tehlikelidir.
Darwinizm bugün tüm bilim dalları tarafından reddilmiştir. Yer katmanlarından 250 bin farklı türe ait 100 milyondan fazla fosil çıkarılmıştır. Ve bu fosillerin TEK BİR TANESİ BİLE ARA FOSİL DEĞİLDİR, dolayısıyla 100 milyon fosil, DARWİNİZM’İ REDDETMEKTE, YARATILIŞI DESTEKLEMEKTEDİR. Bulunan fosillerin tümü, mükemmel, kusursuz ve değişmeden kalmış canlılara aittir. Bugün, tek bir proteinin tesadüfen oluşmasının imkansız olduğu ispat edilmiş; 1 milyon ansiklopedi sayfası kadar bilgi taşıdığı anlaşılan muhteşem molekül DNA, Darwinizm’in tüm iddialarını ortadan kaldırmıştır. Doğal seleksiyonun canlılara yeni bilgi ekleyemeyeceği, mutasyonların ise yalnızca mevcut mükemmel yapılara ZARAR getireceği anlaşılmıştır. ŞU ANDA DARWİNİZM’İ DESTEKLEYEN TEK BİR TANE BİLE DELİL BULUNMAMAKTADIR. Bu delilsizlik karşısında Darwinistlerin insanları ikna edebilmek için SAHTEKARLIK YAPTIKLARI, SAHTE FOSİL ÜRETTİKLERİ VE YARATILIŞI İSPAT EDEN FOSİLLERİ SAKLADIKLARI anlaşılmıştır. Tüm Darwinist sahtekarlıklar deşifre edilmiş, fakat HİÇBİR BİLİMSEL DELİL OLMAMASINA RAĞMEN Darwinist propaganda büyük bir aldatmaca ile sürdürülmüştür.
Bütün bu bilimsel gerçeklerden bahsetmeksizin, kanlı terörün kaynağı olan sapkın Darwinizm dinini savunmak, Türk düşmanı Darwin’i övüp yad etmek, Türk milletini yalnızca oyalamaktır. İnsanlarımız artık Darwinizm’in bir aldatmaca olduğunu, bilimsel olarak çürütülmüş olduğunu bilmektedirler. Kesin bilimsel gerçekler karşısında onları bir aldatmacaya inanmaya zorlamak sonuç vermeyecektir. Dolayısıyla yapılması gereken tüm bilimsel gerçekler ışığında sapkın bir din olan Darwinizm’in çürümüş olduğunu kabul etmektir. Ülkemize musallat olan terör belasından kurtulabilmek, ancak anti-Darwinist eğitim ve anti-Darwinist propaganda ile mümkün olacaktır.