Darwinistler tüm ara fosil hikayelerinde olduğu gibi ardı hakkında da insanları aldatıyorlar

Darwinistler son dönemlerde, onlarca yıl önce bulunmuş olan fosillerin peşine düştüler. “Acaba hangisini ara fosil diye gündeme getirebiliriz?” diye hiç durmadan fosil arıyorlar. Önce 1983 yılında bununanIdafosilini dünyanın sekizinci harikası diye tüm dünyaya duyurdular. Bunun bir fiyasko olduğu ortaya çıkınca, alelacele Ida ile ilgili tüm iddialarını geri aldılar. Şimdi ise başrollerde ARDI var.  

1994 yılında bulunan ARDI (Ardipithecus ramidus), aradan geçen 15 yıl sonrasında müthiş bir buluşmuş gibi gündeme getirildi. Darwinistler her zamanki gibi aranan o hayali kayıp halkayı bulduklarını iddia ettiler. Darwinist basın yine işbaşındaydı. Birkaç gün içinde ARDI’nin adının geçmediği yer neredeyse kalmadı. 150 yıldır süregelen klasik aldatma yöntemlerinin tamamı uygulanıyordu. Darwinist propaganda tam planlandığı şekilde işliyor, her şey Darwinist diktatörlüğünkurallarına uygun yapılıyordu.

Önce canlının mükemmel bir kayıp halka olduğu iddia edildi. “4.4 milyon yıl öncesine ait olmasına rağmen dik yürüyor” denildi. Robot resimleri çizildi, bu resimler bilgisayar ortamında canlandırıldı. Dimdik, emin adımlarla yürüyen bir maymun görüntüsü bütün Darwinist yayınlarda yer aldı. Propagandanın görsel kısmı tamamlanmıştı. Geriye sadece demagoji kalıyordu. Darwinistler ise demagojiye zaten alışkın olduklarından, bu konu da hemen halledildi. Her zaman olduğu gibi bu fosilde de Darwinist propaganda yöntemlerinin tamamı aksatılmadan uygulanmıştı.

Darwinistlerin tek hesaba katmadıkları şey bu oyunun mutlaka ortaya çıkarılacağı idi. Artık meydan onlar için eskisi gibi boş değildi. Ardi aldatmacasının mutlaka deşifre edileceğini düşünememişlerdi.
Darwinistler Tüm Ara Fosil Hikayelerinde Olduğu Gibi Ardi Hakkında da İnsanları Aldatıyorlar:

Darwinistler, daha önce de çok defa izah etmiş olduğumuz gibi,insanın hayali evrimikonusunda şu yöntemi kullanırlar: Soyu tükenmiş bir gorilin veya şempanzenin fosilini alırlar. Bunu yapmak Darwinistler için kolaydır çünkü bugüne kadar yaşamış 6000 MAYMUN TÜRÜ ARASINDAN YALNIZCA 120 TÜR HAYATTADIR. Yani soyu tükenmiş 5880 maymun türünden geriye kalan milyonlarca fosil, Darwinistler için mükemmel bir spekülasyon malzemesidir. Darwinistler genellikle bu fosilleri kullanarak, “tamam maymun ama baş parmağı eğrilmiş, ayak kemeri kıvrılmış, demek ki insana dönüşüyormuş” gibi mantıkdışı iddialarla, son derece ilkel senaryolar kurgularlar. Senaryo olağanüstü derecede mantıksızdır ama bu mantıksız izahlar, dünyaca tanınmış Darwinist dergilerde yayınlanınca, bilimsel terimlerle kimsenin anlayamayacağı bir uslüpla verilince ve bunları anlatanlar Darwinizm’i körü körüne savunan profesörler olunca, yani bir yalan defalarca ve defalarca söylenince, konu hakkında bilgisi olmayan insanlar tarafından inandırıcı görünebilir. İşte Darwinistler, insanların bilgisizliğinden, medyanın etkisinden ve çeşitli propaganda yöntemlerinden faydalanarak, yıllardır bu çirkin oyunu oynamaktadırlar.

Ardi örneğinde ise Darwinistler, soyu tükenmiş bir maymun türünü de değil, günümüzde yaşayan BONOBO maymunlarının aynısını bulup getirmişlerdir. Ve şunu demişlerdir, “tamam maymun ama dik duruyor”! Darwinistler bu iddia ile insanları kandırmaktadırlar. Poligonu boş bulmuş, serbest atış yapmaktadırlar.

ARDI

 ARDI’nin Dik Yürüdüğü İddiası, Büyük Bir Aldatmacadır:

1994 yılında bulunan fosil iskeleti, ilk bulunduğunda paramparça haldedir. Öyle ki, canlının fosilleşmiş kemik parçaları, paleontologların ellerine aldıkları anda parçalanan son derece kırılgan bir yapıdadır. Fosil üzerinde araştırma yapan paleontologlar, fosilin ilk bulunduğunda çekilen resimlerinden, özellikle leğen kemiğinin adeta karışık bir güveç yemeğine benzediğini, kemiklerin milimetrik olarak “yeniden yapılandırılması” gerektiğini belirtmişlerdir. Bu karara uygun olarak da Darwinistler, şekli belli olmayan milimetrik parçaları almış ve kendi istedikleri gibi bir leğen kemiği inşa etmişlerdir.

Bir canlının duruş biçimi, leğen kemiğinin yapısı ve vücuttaki çeşitli kemiklerle oranı ile anlaşılabilecek hassas bir işlemdir. Dik duruşun belirlenmesi için, leğen kemiğinin milimetrik ve kesin ölçümlerle bilinmesi; leğen kemiği, femur ve diz kemikleri arasındaki açıların tam ve hassas bir hesaplamayla tayin edilebilmesi gerekmektedir.
 
Yarısından büyük bölümü olmayan ve leğen kemiğinin adeta yeniden inşa edildiği bu fosilde ise, söz konusu hassas ölçümlerin belirlenmesi olanaksızdır. Ancak böyle bir fosilde, canlıyı dik yürüyor gösterebilecek şekilde bir düzenleme yapılması ise son derece kolaydır.
 
Herhangi bir paleontolog, söz konusu parçaları dilediği gibi yerleştirebilir ve oluşturduğu yeni fosili dilediği şekilde yorumlayabilir. Nitekim Time dergisinde Ardi’nin konu edildiği bir makalede bu gerçeğe dikkat çekilmiştir:
 
Gerçekten de, kanıtlara bakıldığında, Ardi’nin nasıl yürüdüğüne dair farklı paleoantropologların farklı yorumları olması muhtemeldir.1
Bütün bunların yanı sıra, Ardi’nin iyi görünümdeki ayak yapısı da Darwinistleri bu konuda tamamen yalanlamaktadır. Ardi’nin ayaklarındaki içe dönük başparmak ve insanların aksine Ardi’de olmayan ayak kemeri, canlının dik bir yürüyüşe sahip olmadığının en belirgin delillerindendir. BBC sitesinde Ardi hakkında yayınlanan haberde, söz konusu delillere bakılarak Ardi’nin “uzun mesafe yürüyebilecek veya koşabilecek bir yeteneğe sahip olmadığı” belirtilmiş,National Geographic web sayfasında yayınlanan haberde ise, “Ardi’nin ağaçlar arasında hareket eden ve avuç içlerini kullanan bir canlı olduğu” ifade edilmiştir.
 
Darwinistler 15 yıl sonra ortaya çıkardıkları bu fosili özel olarak seçmişlerdir. Çünkü üzerinde spekülasyon yapılacak fosil, Darwinistlerin bel bağladıkları dik yürüme senaryosuna mükemmel şekilde oturacak, bu senaryoyu tam destekleyecek bir fosil olmalıdır. Ve buna dair bir ara form olmadığı için de, Darwinist spekülasyonlar için en ideal olan fosil, Darwinistler için “PARÇALANMIŞ” bir fosildir.
 
İşte ARDI Darwinistlere bunu sağlamıştır: Darwinistler parçalanmış fosili alıp, diledikleri gibi yerleştirmişler ve üzerinde istedikleri spekülasyonu yapmışlardır. İşte Darwinist aldatmaca yıllardır bu yöntemle işlemektedir.
 
Niye 15 Yıl Sonra?

Çünkü Darwinistler yenildiklerini anlamışlardır. Özellikle geçtiğimiz son birkaç yıl, Darwinistlerin büyük ve oldukça güçlü bir çöküşe doğru gittikleri yıllardır. Darwinist aldatmaca yöntemleri deşifre edilmiş, ara fosil olmadığı açıklanmış, Darwinist sahtekarlıklar ortaya çıkarılmıştır. Ama hepsinden önemlisi, şimdiye kadar bulunmuş olan toplam 250 MİLYON FOSİLİN TAMAMININ YARATILIŞI İSPAT ETTİĞİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR. Yaratılış Atlası, Darwinistlere en büyük darbeyi vurmuştur. Şu anda dünyada, tüm Darwinistler de dahil olmak üzere, TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL OLMADIĞINI bilmeyen yoktur. Dolayısıyla Darwinistler büyük bir şok ve şaşkınlık içindedirler.

İşte bu büyük şok neticesinde, panik halde yeni bir yol aramakta, 15-20 yıllık MÜKKEMMEL CANLILARA AİT fosilleri çekmecelerinden çıkarmakta, üzerine bir de hikaye yazmaktadırlar. İşte bu Darwinist çırpınış, aldıkları ağır yenilginin çok önemli bir göstergesidir. Sıradan maymun veya lemur fosilleri üzerine çıkarılan yaygaralar da bunu belgelemektedir. Oysa evrim teorisi, 1, 3 veya bir düzine değil, MİLYARLARCA ARA FOSİLİN VARLIĞINI GEREKLİ KILAR. Fakat değil milyarlarca, TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR. Darwinistler tarafından yapılan bu yaygaraların sebebi işte bu yenilmişlik ve bu çaresizliktir.
1  Michael D. Lemonick and Andrea Dorfman, “Excavating Ardi: A New Piece for the Puzzle of Human Evolution,” Time Magazine (October 1, 2009).

http://harunyahya.org/tr/Evrimcilerin-Sahtekarliklari/18520/Darwinistler-tum-ara-fosil-hikayelerinde-oldugu-gibi-ardi-hakkinda-da-insanlari-aldatiyorlar