Komünizmin vaadleri aldatmasın – 2

Bir önceki yazımda komünizmin insanlara boş vaadlerde bulunduğundan, sözde dünyaya sevgi, barış, kardeşlik getirme iddialarından, oysa bunun sadece bir adatmaca olduğundan bahsetmiştim. Ayrıca komünistlerin, sosyal adalet, işçi hakları, halkların eşitliği kelimelerinden sıkça söz ettiğinden, bunların tamamen içi boş vaadler olduğundan, komünizmin, uygulandığı her yere kan, intikam ve dehşet saçtığından örnek vererek ve komünist liderlerin bu konudaki açıklamalarına yer vermiştim. Nitekim Stalin de bir sözünde halka verilen vaadlerin pratikte uygulanmadığını şu şekilde ifade etmiştir; “… Sözün fiiliyat ile hiç ilgisi yoktur. Aksi halde diplomasinin ne kıymeti kalırdı? Söz başka, iş başkadır. Sözler kötü niyetlerin ardına saklandıkları bir maskeden ibarettir.”, “Dürüst ve namuslu bir diplomasi, hayatiyetini ancak kızgın demir üzerindeki su damlacığı kadar idame ettirebilir.”

Aynı şekilde Lenin de Stalin’i tasdik eden bir konuşmasında şöyle demiştir: “Hükümetleri devirmek, ancak cebir ve şiddetle” yani şiddet ve terör, anarşi çıkararak, saldırarak “kan dökmekle mümkün olabilir.” Kan, bombalayarak, asarak, keserek. “Bu çağrıya başvuranlar, merhamet nedir bilmemelidir. Proleter devletin kanlı bir ihtilal olmadan burjuva devletin yerine geçmesi imkansızdır.”

komunizm_vahset

Komünist liderlerin bu sözlerinde de açıkça görüldüğü gibi komünizm son derece katı, acımasız ve kan dökücü bir ideolojidir. Komünizm, verilen vaadlerin tam aksine sadece anarşi ve kargaşa meydana getirir. Komünizm her fırsatta kanlı eylemler gerçekleştirir. Komünist sistemde kadınlar, çocuklar, yaşlılar dahi göz kırpmadan katledilir. Komünizm insanları acımasızca sömürür.. Komünizm fakiri daha da fakirleştirir. Komünizm yokluk içindeki insanları çalışma kamplarında insafsızca kullanır. Komünizm insanları robotlaştırır. Komünizm şefkati, merhameti, sevgiyi tamamen ortadan kaldırır. Komünizm aileyi ve ahlaki değerleri yok eder. Komünizm huzur ve barış değil kan ve acı getirir. Öyleyse komünizmin vaadlerinin insanları aldatmasına izin vermeyelim vegerçek huzur ve barışın İslam ahlakıyla mümkün olduğunu her fırsatta anlatalım.  “Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir…” (Yunus Suresi, 25)