Ribozom

 


Ribozom, mesajcı RNA’yı okur ve buradaki bilgiye göre amino asitleri art arda dizer. Şekillerde, val, cyc ve ala amino asitlerinin, ribozom ve taşıyıcı RNA tarafından dizilişi yer alıyor. Doğadaki tüm proteinler, bu hassas işlemle üretilir. “Tesadüfen” oluşan bir protein yoktur.

Bir protein, hücre içindeki son derece detaylı işlemler sonucunda, pek çok enzimin yardımıyla “ribozom” adı verilen organelde üretilir. Ribozom ise yine proteinlerden oluşmuş kompleks bir hücre organelidir. Dolayısıyla bu durum, ribozomun da aynı anda tesadüfen meydana gelmiş olması gibi olanak dışı bir varsayımı beraberinde getirecektir. Evrim teorisinin ünlü savunucularından Nobel ödüllü Jacques Monod bile, protein sentezinin yalnızca nükleik asitlerdeki bilgiye indirgenmesinin mümkün olmadığını şu şekilde açıklamaktadır:

Şifre (DNA ya da RNA’daki bilgi), aktarılmadıkça anlamsızdır. Günümüz hücresindeki şifre aktarma mekanizması en az 50 makromoleküler parçadan oluşmaktadır ki, bunların kendileri de DNA’da kodludurlar. Şifre bu birimler olmadan aktarılamaz. Bu döngünün kapanması ne zaman ve nasıl gerçekleşti? Bunun hayali bile aşırı derecede zordur.199

Genetik sistem; DNA’dan bu şifreyi okuyacak enzimler, bu şifrelerin okunmasıyla üretilecek mRNA, mRNA’nın bu şifreyle gidip üretim için üzerine bağlanacağı ribozom, ribozoma üretimde kullanılacak amino asitleri taşıyacak bir taşıyıcı RNA ve bunlar gibi sayısız ara işlemleri sağlayan son derece kompleks enzimlerin aynı ortamda bulunmasını gerektirir. Ayrıca böyle bir ortamın, ancak hücre gibi gerekli tüm hammadde ve enerji kaynaklarının bulunduğu, her yönden izole ve tamamen kontrollü bir ortam olması gerektiği düşünülürse evrimin öne sürdüğü tesadüf iddialarının geçersizliği açıkça anlaşılacaktır.

199. Jacques Monod, Chance and Necessity, New York, 1971, s. 143.

http://harunyahya.org/tr/Evrim-Sozlugu/16082/Ribozom