Süleyman Ateş’in iddialarına cevap – İddia 2

İDDİA: HZ. İSA’NIN YÜKSELİŞİ, HZ. İDRİS’İNKİ GİBİ MANEVİ BİR YÜKSELİŞTİR, FİZİKİ OLARAK ALLAH KATINA ALINMA DEĞİLDİR.  

CEVAP: ALLAH HZ. İSA’YI İNKAR EDENLERİN TUZAKLARINI BOZARAK, FİZİKSEL OLARAK ALLAH KATINA ALMIŞTIR. HZ. İDRİS’İN İSE AHLAKI ÖVÜLMEKTE VE MAKAM OLARAK YÜKSELTİLDİĞİ HABER VERİLMEKTEDİR.  

 

SENİ KENDİME YÜKSELTECEĞİM (RAFİUKE), seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana’dır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim.” (Al-i İmran Suresi, 55)

Kitap’ta İdris’i de zikret. Çünkü o, doğru olan bir peygamberdi. Biz onu yüce bir mekan (makam)a yükseltmiştik. (Meryem Suresi 56-57) 

 

…Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler (ma katelehu). BİLAKİS (BEL); ALLAH ONU KENDİNE YÜKSELTTİ (REFEA). Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 157-158)

Ayetlerde “rafiuke” ve “refea” olarak geçen kelimenin Arapça kökeni “ref” kelimesidir. Ref kelimesinin sözlük anlamı “yükselmektir.” İslam alimleri ref kelimesini açıklarken, “ref kelimesi, alçaltmanın tersidir” demektedirler. İslam alimi Eşari, Al-i İmran Suresi’nin 55. ayetini, Nisa Suresi’nin 158. ayeti ile birlikte açıklamış ve bu konudaki kanaatini şu şekilde ifade etmiştir: “Hz. İsa (as)’ın diri olarak semaya ref edildiği (yükseltildiği) hakkında, ümmetin icmaı vardır.”

Süleyman Ateş’in, Hz. İsa (a.s.)’ın tekrar gelişiyle ilgili yanlış yorumlarına cevap

Adnan Oktar’ın 17 Ağustos 2010 tarihli HarunYahya.TV röportajından

İSLAM ALİMLERİ HZ. İSA’NIN REF’İNİN MANEVİ BİR YÜKSELME OLMADIĞI, BEDENİ VE RUHU İLE BİRLİKTE ALLAH KATINA ALINDIĞI HUSUSUNDA HEMFİKİRDİR

ZAHİD KEVSERİ,

Hz. İsa (as)’ın refi’nin nass (Nass: Kesinlik, açıklık. Kuran-ı Kerim’de veya hadis-i şeriflerde bir iş veya konu hakkında olan açıklık ve bu şekilde açık olan kelam ve ayet)hükmünde olduğunu söylemekte ve konuyu şöyle açıklamaktadır:

Çünkü ref’in asıl anlamı aşağıdan yukarıya doğru nakildir. Burada ayetleri mecaz anlamıyla açıklayabilecek bir husus yoktur. Dolayısıyla şeref ve makam bakımından yükseltme gibi bir manayı çıkarmaya çalışmanın bir delili bulunmamaktadır.

HZ. MUHAMMED (SAV) İLE İLGİLİ BİR AYETTE “ALLAH SENİ İNSANLARDAN KORUR.” (MAİDE SURESİ, 67) BUYRULMAKTADIR. ŞÜPHESİZ BURADA AYET, “İNSANLARA KARŞI SENİN MERTEBENİ YÜKSELTİR” ANLAMINDA DEĞİLDİR. Resulullah (sav)’a filli bir saldırı vardı ve bu saldırıya karşı Allah onu maddeten koruma altına almıştı. Hz. İsa (as) için de durum böyledir. Ona karşı fiili bir saldırı vardı. Dolayısıyla ayetin zikredildiği makam itibariyle dahi, burada ref manevi bir yükselmeden ibaret olmamalıdır.
 

MEVDUDİ

… Eğer Allah, ayette bildirilen (Nisa Suresi, 158. ayet) kelimelerle “Allah O’nu öldürdü” veya “Allah O’nun makamını yükseltti” diye buyurmak isteseydi, bunu açıkça bildirirdi. Birincisinin yerine: “Şüphesiz onlar O’nu ne öldürdüler, ne de çarmıha gerdiler, fakat onu onlardan kurtardı ve sonra o kendi eceli ile öldü” sözlerini bildirebilir; ikincisinin yerine ise “Onlar, onu çarmıha gererek alçaltmaya çalıştılar, fakat Allah onun makamını çok yükseltti” ifadesi bildirilebilirdi…
 

FAHRUDDİN RAZİ

… Buradaki yükseltme ile, kendisinde, Allah’ın hükmünün dışındaki hükümlerin geçerli olmadığı bir yere yükseltme kast edilmiştir. Hz. İsa (as)’ın semaya yükseltildiği bu ayetle sabittir…

HASAN BASRİ ÇANTAY tefsirinde, “rafiuke” kelimesini “Kendisi’ne yükseltip kaldırmak” olarak tefsir etmiş ve   “Allah Hz. İsa (as)’ı ruhu ve bedeni ile birlikte yükseltip kaldırmıştır.” şeklinde düşüncesini açıklamıştır.
 

İBN TEYMİYYE

… Allah bununla ölümü buyurmak isteseydi, Hz. İsa (as) diğer müminler gibi olurdu. Allah bütün müminlerin ruhlarını almakta ve göğe yükseltmektedir. Böylece bunda bir hususiliğin olmadığı anlaşılırdı. Yani Allahu Teala’nın Hz. İsa (as)’ı özel olarak bu şekilde zikretmesinin anlamı olmazdı.
 

ÜNLÜ MÜFESSİR SABUNİ

Yüce Allah’ın böyle buyurmasındaki hikmet, Hz. İsa (as)’ı Musevilerin elinden kurtaracağını ve ona hiçbir eziyet edilmeden, sağ salim göklere kaldırılacağını müjdelemektir. 
 

MISIRLI İSLAM ALİMİ MUHAMMED HALİL HERRAS

Nisa Suresi’nin 158. ayetindeki ref kelimesinden, sadece “ruhun yükseltilmesi” kast edilseydi, bu katli (öldürülmeyi) ve salbi (asılmayı) iptal etmez ve ayetin bildirdiği hikmet yerine gelmemiş olurdu. Faraza, Museviler Hz. İsa (as)’ı öldürselerdi (ki bu hiçbir zaman olmamıştır) onun ruhu zaten Allah’a yükselecekti. Zira biliyoruz ki, bütün peygamberler ve müminler öldükten sonra ruhları Allah’a yükselir. Bu konuda Hz. İsa ile diğerleri arasında bir fark yoktur. Onun için bu ayette bir hususiyet vardır ki, o da Hz. İsa (as)’ın hem beden hem de ruhu ile diri olarak ref edilmesidir. Aynı zamanda bu ayetin sonuna baktığımızda, Allah’ın izzet ve hikmetinin tecelli ettiğini görüyoruz.
 

Vatan Gazetesi yazarı Süleyman Ateş’in sözleri, Vatan gazetesi zihniyetinden etkileniyor.

Adnan Oktar’ın 14 Ağustos 2010 tarihli Kocaeli TV röportajından

KURAN’DA “YÜKSELME” İLE İLGİLİ DİĞER AYETLER

Hz. İsa (as)’ın Allah Katına yükseltildiğinin bildirildiği ayetlerde geçen ref (yükselme) kelimesi, Kuran’ın diğer ayetlerinde de farklı konularda kullanılmıştır. Ancak bu ayetler incelendiğinde, genel olarak maddi bir yükselmenin kast edildiği, manevi olarak veya makam olarak bir yükselme (yücelme) söz konusu olduğunda ise, yükselme kelimesinin “derecelerle” kelimesi ile birarada zikredildiği görülmektedir. 
 

Maddi Yükseltmenin Bildirildiği Bazı Ayetler 

Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve Güneş ile Ay’a boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbiniz’e kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız. (Rad Suresi, 2)

Sizden misak almış ve Tur’u üstünüze yükseltmiştik (ve demiştik ki:) “Size verdiğimize sımsıkı yapışın ve onda olanı (hükümleri sürekli) hatırlayın, ki sakınasınız.” (Bakara Suresi, 63)

Gökyüzü, onu da yükseltti ve mizanı koydu. (Rahman Suresi, 7)

İbrahim, İsmail’le birlikte Evin (Ka’be’nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): “Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin” (Bakara Suresi, 127)

Kim izzeti istiyorsa, artık bütün izzet Allah’ındır. Güzel söz O’na yükselir, salih amel de onu yükseltir. Kötülükleri tasarlayıp düzenleyenler ise; onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların tasarladıkları ‘boşa çıkıp bozulur’. (Fatır Suresi, 10)

Yaratmak bakımından siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. (Naziat Suresi, 27-28)
 

Manevi Yükseltmenin Bildirildiği Bazı Ayetler

Bu, İbrahim’e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. (Enam Suresi, 83)

Ey iman edenler, size meclislerde “Yer açın” dendiği zaman, yer açın; Allah size genişlik versin. Size: “Kalkın” denildiği zaman da kalkın. Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Mücadele Suresi, 11)

İşte bu elçiler; bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Onlardan, Allah’ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa’ya apaçık belgeler verdik ve O’nu Ruhu’l-Kudüs’le destekledik. Şayet Allah dileseydi, kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, onların peşinden gelen (ümmet)ler, birbirlerini öldürmezdi. Ancak ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah dilediğini yapandır. (Bakara Suresi, 253)

O sizi yeryüzünün halifeleri kıldı ve size verdikleriyle sizi denemek için kiminizi kiminize görederecelerle yükseltti. Şüphesiz senin Rabbin, sonuçlandırması pek çabuk olandır ve şüphesiz O, bağışlayandır, esirgeyendir. (Enam Suresi, 165)

http://harunyahya.org/tr/Makaleler/31231/Suleyman-Atesin-iddialarina-cevap—Iddia-2