Onur Öymen bilimsel olduğunu iddia ederek köhne bir teorinin savunuculuğunu yapıyor

Onur Öymen: “Lise öğrencilerinin %32’si inanmıyor evrim teorisine”

Cevap: Onur Öymen verdiği bu bilgide yanılmaktadır. Şu anda Türkiye’de evrim teorisine inanmayanların oranı %95’tir. Dolayısıyla bu oran liselerde de, Sayın Öymen’in bahsettiğinden çok daha fazladır. Şu anda öğrenciler, evrim teorisini okutmaya çalışan öğretmenlerine teorinin geçersizliğini anlatmakta, bu konuda oldukça yoğun tartışmalara girmektedirler. Öğrenciler fosil sergilerinde Darwinizm’i yıkan bütün gerçekleri gözleriyle görmüşler, yakından birebir incelemişlerdir. İşte bu nedenle bu köhne teori hakkındaki tarih bilgilerine karşı çıkmakta, gerçek bilimsel kanıtları görmek istemektedirler. Özellikle ülkemizde yapılan anketler bunu oldukça açık bir şekilde ortaya çıkarmıştır.

Onur Öymen: “Bilimin dünyadaki gelişmelere yön verdiğine inanmayanların sayısı çok fazla”

Cevap: Sayın Öymen’in burada “bilim” olarak bahsettiği şey Darwinizm’dir. Sayın Öymen Darwinizm’i gerçekten ispatlanmış gerçek bilimsel bir teori olduğunu zannediyor olacak ki, öğrencilerin evrime inanmamalarından dolayı endişe duymaktadır. Oysa Öymen yanılmaktadır. Darwinizm bilim değildir. Evrim teorisi, bilim adına yapılmış TARİHİN EN BÜYÜK SAHTEKARLIĞIDIR. İnsanları 150 yıl boyunca sahte bir iddiaya inandırmıştır, ara fosil yokken ara fosil var telkini vermiştir. Darwinistler, sahte fosilleri dünyanın en büyük müzelerinde sergilemiş, Yaratılış gerçeğini ispat eden fosilleri onlarca yıl boyunca saklamış, bir yaban domuzu dişinden hayali maymun adamın bütün ailesinin hayali resmini insanlara sergilemekten çekinmemişlerdir. Oysa gerçekte, yer katmanlarından çıkarılan 100 milyon fosilin tamamı evrimi reddetmiştir. İnsanlar, canlıların milyonlarca yıl boyunca değişmediğini ve TEK BİR ARA FOSİL BİLE OLMADIĞINI kendi gözleriyle görmüşlerdir. Dolayısıyla evrime “bilim” demek en büyük yanılgılardan biridir ve insanlarımız artık bu sapkın teoriyi bilim olarak görmemektedirler.

Darwinizm’in dünyadaki gelişmelere yön verdiği iddiası ise, Darwinist diktatörlüğün en  büyük aldatmacalarından biridir. Darwinizm’in dünyaya getirdiği tek şey savaşlar, zulüm, bölücülük, dejenerasyon, katliam ve terör olmuştur. Kitlelelerin ölümüyle sonuçlanan dünya savaşlarının temeli Darwinizm’de yatar. Dönemin en kanlı faşistleri ve komünistleri, Darwinist olmalarıyla övünmüşlerdir. Dejenerasyonun, zulmün ve halen yaşamakta olduğumuz terörün tek sebebi Darwinizm’dir. Darwinizm dünyaya sadece bela getirmiştir. Sayın Öymen bu büyük belanın etkilerini ve gerçek sonuçlarını bilmiyor gibi gözükmektedir.

Güneydoğu bölgemizde terörün devam etmesinin tek sebebi, o bölgede Darwinist, materyalist eğitimin devam ediyor olmasıdır. Tüm insanların birer hayvandan başka bir şey olmadığı eğitimi ile yetiştirilmiş olan, kendilerinin de, başkalarının da amaçsızca var olduklarını ve amaçsızca yaşadıklarını düşünen ve güçlü olanın zayıfı mutlaka yok etmesi esasına dayanan Darwinist mantık ile yetiştirilen bu insanların acımasızca insanları katletmesi ve gün geçtikçe daha da vahşi hale gelmesi elbette beklenen bir şeydir. Güneydoğudaki terörün çözümü, Amerika değildir, Irak hükümeti değildir. İsterse bütün dünya bu teröre tedbir almak için bir araya gelsin, bu bela, Darwinist eğitim devam ettikçe – Allah’ın dilemesi dışında – sona ermeyecektir. Darwinist eğitim sürdükçe, mazlum, dürüst ve insana insan olarak değer veren dindar Türk milletinin değerli mehmetçikleri, bu bela ile sürekli olarak karşı karşıya kalmaya devam edeceklerdir. Terör ancak Darwinist eğitim durdurulduğu an çözülür. Dolayısıyla ülkemizde Darwinizm’in savunuculuğunu yapmak, en büyük tehlikelerin önünü açar, kurtulmaya çalıştığımız belaları besler ve onları güçlendirir. Sayın Onur Öymen’in bu gerçeği bu yönüyle düşünmesi ve Darwinizm’in getireceği tehlikeleri daha yakından görmesi gerekmektedir.

Onur Öymen: “Bu teori bilimsel bir teoridir bu teorinin yayınlanmasını Tübitak’ın engellediğini biliyorsunuz. Bilime karşı çıkmak başka bir şey, bilim teorileri arasında tercih yapmak başka bir şey.”

Cevap: Paleontoloji, mikrobiyoloji, genetik, biyoloji, zooloji, antropoloji birer bilimdir. Fakat Darwinizm bilim değildir. Darwinizm’in bilim olması için bilimsel delillerle ispatlanmış olması gerekir. Oysa BİLİM, DARWİNİZMİ YALANLAMIŞTIR. Evrim teorisi, TEK BİR TANE BİLE BİLİMSEL DELİLLE İSPAT EDİLEMEMİŞTİR. İşte bu nedenle geçersizdir, rafa kaldırılması gerekmektedir. Halen ısrarla gündemde tutulmasının, devlet kanunlarıyla dayatma şeklinde okutulmasının ve Darwinist diktatörlük tarafından korunmasının tek sebebi, DARWİNİZM’İN KÖHNE BİR İNANÇ, SAPKIN BİR DİN OLMASIDIR.
Bilimsel bir teori, bilimsel deney ve bulgularla test edilir ve bunun sonucunda doğrulanır veya yanlışlanır. Newton fiziği çeşitli yönleriyle doğrulanmıştır. Fakat ondan sonra gelen kuantum fiziği, yeni açıklamalar getirmiş, açıklamalarına yeni deliller sunmuştur. Dolayısıyla Sayın Öymen’in bahsettiği “bilim teorileri arasında tercih” yapılmıştır.

Fakat evrim teorisi TÜMÜYLE YANLIŞLIĞI ORTAYA KONULMUŞTUR. Bu teoriyi doğrulayan TEK BİR TANE BİLE KANIT YOKTUR. Bu teorinin iddialarının tümü deney, gözlem ve bulgularla YANLIŞ ÇIKMIŞTIR. İşte bu yüzden bu teori sahtekarlıklarla ayakta tutulmaya çalışılmıştır. Sahte embriyo çizimlerinin, insan kafatasına orangutan çenesinin eklenmesiyle oluşturulan sahte fosillerin, dinozor fosillerine tüy eklenmesinin, sanayi devrimi kelebeklerinin ağaç kabuklarına tutkalla yapıştırılmasının, halen yaşayan mükemmel dip balığı Coelacanth’ın evrimin sözde en büyük kanıtı diye göklere çıkarılmasının, Kambriyen fosillerinin 70 yıl boyunca saklanmasının, tek bir yaban domuzu dişinin fosilinden ailesiyle yaşayan bir Nebraska adamı masalı uydurulmasının tek nedeni DARWİNİZM’İN DELİLSİZLİĞİDİR. Darwinizm’in bilim olmadığı yıllar öncesinden beri bilinen bir gerçektir. Fakat baskı, zorbalık ve dayatma yoluyla profesörler bu sapkın teoriyi anlatmak, öğrenciler dinlemek, üst düzey yöneticilerin tümü de savunmak zorunda kalmışlardır. Çünkü bunun aksini yapanlar, Darwinist diktatörlük tarafından hemen susturulmuşlardır. Bu sebeple Sayın Öymen’in ifadesini burada düzeltmek gerekir: Karşı çıkılan şey bilim değil, bir buçuk asırdır insanları aldatmış olan tarihte görülmüş en büyük SAHTEKARLIKTIR.

Onur Öymen: “Siz bilime taraftar mısınız, karşı mısınız? Bilimsel teorilerin yerine din teorilerini koyarak bütün dünyayı din ile hiza ederseniz (Allah’ı tenzih ederiz), Atatürk’ün ‘En hakiki mürşit ilimdir, en hakiki yol gösterici bilimdir’ sözünü nereye koyacaksınız acaba?”

Cevap: Muhtemelen Sayın Onur Öymen, bilimsel kanıtların Darwinizm’i yalanladığından ve bu kanıtların, Allah’ın Kuran ile belirtmiş olduğu gerçekleri doğruladığından habersizdir. İşte bu nedenle bilim savunuculuğu yaparken yanlış bir yöntem izlemektedir. Atamızın son derece önem verdiği bilim, bugün bir proteinin tesadüfen oluşamayacak kadar kompleks olduğunu, canlıların birbirine genetik bilgi aktarımının mümkün olmadığını, canlıların mutasyonlar veya doğal seleksiyon gibi mekanizmalarla farklı türlere dönüşemeyeceklerini ortaya çıkarmıştır. Gelişen bilim aynı zamanda 100 milyondan fazla fosilin yeraltından çıkarılmasını sağlamıştır. Ve görülmüştür ki, 100 milyon fosilin tamamı, hiçbir şekilde değişmemiş, milyonlarca yıllık günümüz canlılarına ait. Yine gelişen bilim, bulunan fosiller neticesinde ARA FORM DİYE BİR ŞEY OLMADIĞINI da göstermiştir. Bilim, Kuran’da işaret edilen gerçeği, yani YOKTAN YARATILIŞ’ı göstermiştir. Eğer bilim gerçekten evrimi göstermiş olsa, bunun Kuran’da delilleri olur ve bunun da en büyük savunucusu gerçek Müslümanlar olurdu. Fakat bugün, Kuran’ın ve bilimin gösterdiği şey ortaktır: Canlılar Yüce Rabbimiz’in “Ol” emri ile yoktan yaratılmışlardır.

Burada Sayın Öymen’e, örnek verdiği Ulu Önderimiz Atatürk’ün, DİNİMİZİN BİLİMSEL GERÇEKLERİ İŞARET ETTİĞİNE dair izahlarını hatırlatmak yerinde olacaktır:

 

“Ey Millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah’ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun. Koyduğu esas kanunlar, Kur’ân-ı Azimüşşan`daki ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhunu vermiş olan dinimiz son dindir. Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, hakikate uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi. Bütün ilahi kanunları yapan Cenab-ı Hak’tır.” (Atatürk`ün Söylev ve Demeçleri c. 2, s. 93)

“Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.
Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.
Türk Ulusu daha dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliği ile dindar olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum…” (Atatürkün Söylev ve Demeçleri, cilt 3, s. 69-70, 29.10.1923, Fransız yazar Maurice Pernotya verdiği demeç)

 

Onur Öymen: “Daha doğru bir teori çıkarsa ona inanırsınız ama bütün bilimi reddedip yani insan evrimini sadece din ile hiza etmeye kalkarsanız (Allah’ı tenzih ederiz) bu da bilime saygılı bir tavrınız olmaz.”

Cevap: Sayın Onur Öymen’in “bütün bilimi reddetmek” olarak ifade ettiği şey aslında şudur:

Darwinizm, yeraltından çıkan 100 milyon fosili redderek, bunları saklayarak, insanlara göstermeyerek BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, bu sapkın dinin kesin ölümünü ilan eden Kambriyen fosillerini tam 70 yıl saklayarak BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, sahtekarlık yaparak, sahte fosilleri sergileyerek, tekrar tekrar özür dileyip sonra yine sahte fosiller ve çizimler üreterek BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, tek bir tane bile ara fosil olmamasına rağmen, insanlara sürekli olarak “milyonlarca ara fosil var” uydurmacasını dayatarak BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, bir hücrenin tek bir tane proteinin bile tesadüfen meydana gelmesi imkansızken, insanlara “çamurlu suyun içinde ilk hücre oluştu” yalanını tekrar tekrar söyleyerek BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, mutasyonların hiçbir faydalı etkisi olmayacağı, bugün bilimin ortaya çıkardığı en büyük gerçeklerden olmasına rağmen, canlıların ardı ardına gelen milyarlarca, trilyonlarca mutasyon sonucunda evrimleştiği yalanını iddia ederek BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, yeryüzündeki kompleks varlıkların, mükemmel ahenk ve düzenin, kısacası yeryüzündeki muhteşem yaratılışın yalnızca kör, bilinçsiz ve şuursuz tesadüflerin eseri olduğunu iddia ederek BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

Darwinizm, insanlara zorla evrim teorisini kabul ettirmeye çalışarak, insanlara yıllarca somut delil yerine demagoji sunarak, kabul etmeyenleri baskı altında susturarak BİLİMİ REDDETMİŞTİR.

BİLİM DE DARWİNİZM’İ REDDETMİŞTİR.

Şu anda moleküler biyoloji, genetik, mikrobiyoloji, paleontoloji, paleoantropoloji ve tüm diğer bilim dalları evrim teorisini açıkça, tüm delil ve ispatlarıyla REDDETMEKTEDİR.

Kuran’da Allah, İNSANIN YARATILIŞINI anlatır. Ve bu üstün Yaratılış, bilimsel delillerle de kesin olarak görülmektedir. Dolayısıyla yapılacak en doğru şey, Kuran’daki kerim ve üstün yaratılışın ispatlarını insanlara göstermek, evrim teorisinin bilim ile bir ilgisinin olmadığını açıklamaktır. Eğer Sayın Öymen bilime saygılı olmak ve bilimi reddetme yanılgısına düşmemek istiyorsa, kendisinin de yapması gereken budur.

Yüce Rabbimiz ayetlerinde şöyle bildirir:

 

Dirilten ve öldüren O’dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: “Ol” der, o da hemen oluverir. (Mümin Suresi, 68)

Şüphesiz, Allah Katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona “ol” demesiyle o da hemen oluverdi. (Al-i İmran Suresi, 59)

http://harunyahya.org/tr/Makaleler/14251/Onur-Oymen-bilimsel-oldugunu-iddia-ederek-kohne-bir-teorinin-savunuculugunu-yapiyor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.